Tali Hasar

Gel kısa kısa hayatın özetini yapalım sevgili okur.

Zam üzerine zam yapılıyor, ödediğimiz vergiyi tekrar ödüyoruz, fıkra gbi diyeceğim ama komik de değil, çok acayip zamanlardan geçiyoruz dimi sevgili okur? Ben şikayet etmiyorum, sen de etme. Bizim mutsuzluğumuzdan beslenen, aç gezip yine de sırf biz rahat edemeyelim diye oy kutlanan kitle orta yerinden yarılsın. Şikayet etme. Biz halimizden memnunuz canım siz düşünün de geç. Vallahi bak. Çünkü sadece bizim memnuniyetsizliğimizden beslenen bir güruh var. Kudursunlar. Büyük Türk düşünürü Gülben Ergen’in dediği gibi, “bize hiç bir şey olmaz” diyeceğiz. Biz yine hayatımızı bir şekilde yaşarız, sal sal sal…

***

Ülkede kızamık ve sifilis vakaları artmış. Özellikle İstanbul’da. Kızamık vakalarının artması aşısız yabancıların aramıza dağılmış olması. Ülkeye giren yabancıların aşıları yapılsa, bir aşılama protokolü olsa böyle kökü kuruyan hastalıklar tekrar hortlamayacak. Uğraş dur şimdi kızamıkla tekrar. Hadi Kızamık neyse de Sifilis nasıl artıyor? Bu nasıl muhafazakar toplum? Hı? Fazla muhafazakarlıktan cinsel yolla bulaşan hastalıklar hızla yayılıyor? Allah Allah! 

***

Havalar anormal sıcak gidiyor, sokak hayvanları için lütfen bir kap su bırakalım sevgili okur. Zavallı hayvancıklar sıcakta, betonların arasında perişan. Unutma, yaz-kış sokak hayvanları için bir kap mama bir kap su.

***

İnsanlar beni hayal kırıklığına uğratıyor sevgili okur. Elindekinin kıymetini bilmeyen, evinin yolunu bilmeyen, ailesinin kıymetini bilmeyen, sağlığın kıymetini bilmeyen, vefa bilmeyen, had bilmeyen insanlara çok öfkeleniyorum. Böyle omuzlarından tutup sarsarak kendine getirmek istiyorum bu insanları. İşe yarayacağını bilsem yapacağım ama bu şuursuzluk benim silkelememle çözülür mü emin değilim. Elinde mis gibi kadın hakları var, demokrasi var, laiklik var, medeniyet-fizik-kimya-matematik var ama kıymeti bilinmiyor. İnsanlar elinde olanın kıymetini bilmiyorlar ve elden kaçtığında da iş işten geçmiş oluyor. Çok yazık.

***

Hep olumsuz muyum elbette değil. Gel sana başka ülke de şikayet edeyim. İtalya’da bürokrasi çok yavaş işliyor. Allahım Yarabbim her şey uzun uzun, her şey evrak kağıt, her şey sıra beklemeli. Pek çok şey dijitale geçmediği için eski usül  ve aylar aylar sürüyor. Çok bekliyoruz çok. İnsan alışıyor beklemeye ama çok fazla bürokrasi var. Evrak evrak, sayfa sayfa, kayıt kağıt. Şu aşamada şikayetim bundan ibaret, “İtalyan’lar yavaş”. Bu. Yani tek derdimiz bu olsa keşke ama işte… Laf olsun torba dolsun kontenjanından bir Avrupa ülkesinden de şikayet etmiş olayım.

Bu dönemden çıldırmadan çıkar mıyız sevgili okur? İnşallah diyorum. 

Akıl sağlığı diliyorum hepimize sevgili okur. Unutma insanlara değil sadece hayvanlara yardım ediyoruz. Unutma olan bestende sadece hayvanların suçu yok. Unutma insanların verdiği kararların sonuçlarıyla yüzleşmesi gerekiyor. Evet, arada suçsuzlar da yanıyor ama ona da tali hasar diyoruz.yapacak bir şey yok.

Güzel bir hafta dilerim. 

xxx

Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 20 senedir “yapıcam”.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

instagram.com/mehtaperel

twitter.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)