YA İYİSİN YA KÖTÜ

Ben bu sokak hayvanları konusunda çıldırmak istiyorum artık sevgili okur. Artık çıldırmak istiyorum. Çıldırıyorum. Nedir bu hayvanların insanlardan çektiği. 

Çıldırıcam.

Bu hafta iki tane manyak muhtemelen satın aldıkları agresif bir köpeği kendileri gibi ruh hastası şekilde yetiştirdikleri için köpek bir çocuğa saldırdı. Yıllarca köpek bakmış bir insan olarak şunu garanti ederim, evet bazı köpekler doğası gereği diğerlerinden daha agresif, o sebeple bazı köpekleri yetiştirmesi yasak, bazı köpekler ağızlıkla dolaşsın diye kanun var. Çünkü bazı köpekler zamanında dövüşsün, dövüş köpeği olsun diye üretilmiş. Bu köpekler bir de manyak sahiplere düştüler mi çok tehlikeli oluyorlar.

Bizde de manyaktan bol ne var?

Aynı çocuk yetiştirmek gibi. Çocuğunuzu kötü yetiştirirseniz kötü oluyor ya. Aynı şey.

Ve fakat sahipli ve sahipleri tarafından manyak edilmiş bu köpekler yüzünden bu köpeklerin sahipleri cezalandırılacağı yerde ne oldu?

Ne oldu ben size söyleyeyim!

Asrın liderimiz sokakta midesi karnına yapışmış, aç, gariban sokak köpeğine sardı.

Çünkü neden?

Bilmiyoruz!

Hakikaten çıldıracağım.

Şimdi diyeceksiniz ki barınak olayına karşı mısın? Evet karşıyım! Hayatında barınak görmemiş sana da bunu gerekçelendirecek değilim. Git 2 tane barınak gez neden karşı olduğumu anlarsın. Barınaklarda kendi bokunun içinde yüzen, hastalıkla, açlıkla, ölüme terkedilmiş, üstünde böcekler kurtlar yürüyen ama bizlerin gözünün önünde olmadığı için rahatsız olmadığımız bu yönteme karşıyım.

Yurt dışında barınak var bıdı bıdı. Yurt dışında barınak var evet, bu barınakları denetleyen mekanizmalar da var ama, buradaki gibi sefalet içinde değiller VE orada dahi belli bir süre içinde sahiplenilmezlerse uyutuluyor.

Öldürülüyorlar!

Dünyadan haberin yok ama her konuda fikrin var maşallah!

Evet, dünyadan haberi olmayan, dünyayı sadece kendine ait sanan, sadece kendi konforlu alanında yaşamak isteyen, bencil okur. Barınakta hayvanlar mağdur oluyor, ölüyor ve biz bunu “görmediğimiz için” kafamız rahat oluyor. 

Bu konuda seni şunu anlamaya çağırıyorum:

1) Dünya sadece insanlara ait değil.

2) Dünya sadece bizim istediğimiz gibi yaşayacağımız geri kalan canlıların biz rahatsız oluyoruz diye bir yerlere kapatılacağı bir benciller cenneti değil.

3) Dünyayı diğer canlılarla paylaşıyoruz, paylaşacağız.

4) Biz insan olduğumuz için özel ve ayrıcalıklı değiliz aksine çok boktan bir cinsiz.

5) Hayvanlar eksik, zayıf, değersiz değil. Bizim ne kadar yaşama hakkımız varsa onların da var.

Bu ülkedeki tüm meseleler halloldu ve sıra sokaktaki gariban hayvanlara mı geldi? Hükümet önce sınırdan içeri kamyon kamyon akan mültecilerin, topluma entegrasyonuna, eğitimine, hayata kazandırılmasına baksın. Bu insanlar ne hızla artıyor, ne kadarı şuça karışıyor, bunların karısı kızı kimlere satılıyor, bunların adamları kimlere tecavüz ediyor kimleri soyuyor bir bunlar kontrol edilsin. Önce bir türlü halledilememiş kadın hakları ve güvenliği meselesi, çocuk güvenliği meselesi hallolsun. Cemaat yurtlarında tecavüze uğrayan çocuklar, kocası tarafından öldürülen kadınlar, küçük yaşta evlendirilen kız çocukları meselesi hallolsun. Hastanelerde 16 yaş altında doğum yapan çocuk rakamları açıklansın. Bu devirde hala okuma yazma bilmeyen insanlara çare, çözüm bulunsun. Önce farklı cinsel kimlikteki, farklı dinlerdeki insanların güvenliği ve istihdamı sağlansın. Önce üniversite öğrencilerinin yurt problemi çözülsün. 

Sokak hayvanlarının yakasından düşün!

Bakmadığınız, tedavi etmediğiniz, kısırlaştırmadığınız, iyileştirmediğiniz, doyurmadığınız, ısıtmadığınız, yüzde doksan bakımını hayvan severlerin üstlendiği zavallı sokak hayvanlarının daha ne kadar ahını alacaksınız?

Hiç kimse yaşattığını yaşamadan can veremesin. Hiç kimse.

Hayattan ve Allahtan tek dileğim budur. 

Herkes yaşattığını yaşasın.

Sen de akıllı ol sevgili okur. Bu ülkenin sokak hayvanları sahipsiz değil. Ya bizdensin, hayvan seversin ya değil.

Ya iyi insansın ya kötü. Tarafını seç sende. 

XXX

Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 18 senedir “yapıcam”.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

instagram.com/mehtaperel

twitter.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)