KENDİMİZDE SADELEŞELİM

Sana bana çok yakın gelen bir fikirden, girdiğim değişik bir kafadan bahsetmek istiyorum bu hafta sevgili okur. Bu aynı şeyi giyme olayı. Şöyle açıklayayım zannediyorum bir 7-8 yıl kadar oluyor ben Facebook’u bulan Mark Zuckerberg’in bir röportajını okurken acayip aklıma yatan satırlara denk geldim. Çocuk giyim kuşam konusunun zamanını ve aklını çalmasını istemediğinden, buna bir mesai harcamak istemediğinden gri tshirt ile olayı çözmüş. Bir sürü gri tshirtü var ve bu. Bu kadar. Ne giyicem, nasıl giyicem olayını bitirmiş. Bu birbirinin anı tshirtlerden birini giyiyor ve zamanını başka bir şeyi düşünmekle harcıyor. Bu bana inanılmaz makul ve mantıklı geldi o vakit. Fakat giyinip kuşanmayı seven bir insan olduğum için sadece “ne hoş ya” deyip özendiğim bir şey olarak kaldı. Sonrasında mizahçıların bir siyah giyme furyası başladı. Siyah tshirt giymiyorsan söylediğin komik olamıyormuş gibi bir örnek siyah tshirtle gezmeye başladılar. Sonra bunun arkasındaki sebebin sahnede oldukları vakit dikkati jest ve mimiklerine çekmek olduğunu öğrendim. İzleyenlerin dikkatinin üstleriyle başlarıyla dağılmamasını, ne diyorlarsa ona, el kol hareketlerine konsantre olunmasını sağlayabilmek için yaptıklarını öğrendim ve inanılmaz mantıklı geldi bu da. Ha, sonrasında özel hayatlarında da tek tip giyinmeye devam ettiler, zannediyorum çok rahat ettiler. Düşünsene elli tane siyah tshirtün var. Sabah ne giyeceğini düşünme olayın baya bir halloluyor, siyah tshirtlerinden birini giyeceksin. Şahane.

Bu fikrin bana yakın gelme sebebi ise zannediyorum oje sürmeyi de azaltmam, tırnak uzatmayı da bırakmam, takı takmayı azaltmamla benzer. En açık ve net haliyle üşenmekten. Gün benim için çok hareketli geçiyor. Spor zamanımın hayli büyük bir kısmını alıyor. Geri kalan zamanda belli saatlerde belli şeyleri yapıp tamamlamış olmam gerekiyor. Aralara yazılacak yazılar, hazırlanacak haberler giriyor. Yeni kitap için notlar almaya başladım bile, onu kafamda oturtmaya, planlamaya çalışıyorum. Aileme ve kendime yardım edebilmek için yaşam koçluğu programına başlamayı planlıyorum bu kış. Stresli ve bunaltıcı şehir hayatında sakin kalabilmek için bunun çok önemli olduğu kanaatindeyim. Bir yandan böyle, diğer yandan da, bir süredir de kendimi benzer alışverişler yaparken buldum. Kısa ve uzun kollu V yaka tshirtler favorim. Yaz-kış beyaz, siyah, lacivert ve gri V yaka tshirtlerle takılıyorum. Araya birkaç tane sıfır yaka da karışmış şaştım hatta bunları niye almışım diye. Dolayısıyla kendimi yazsa kot şort ve siyah, beyaz, lacivert, gri atletle, kışsa kot pantolon üzerine siyah, beyaz, gri, lacivert V yaka ile buluyorum. Arada elime kırmızı bir şey geliyor “Aaa bunu ne ara almışım ne güzelmiş diyorum” . En az yirmi tane lacivert tshirtün altında kalmış görmemişim. Bir de uğraşmışım, çeşit çeşit dükkanlardan V yaka toplamışım. Her mağazadan var yani çok alem. Özel bir geceye veya bir etkinliğe gideceğim zaman ortama göre giyiniyorum elbette ama gün içinde kendimi hep benzer kıyafetlerde ve neredeyse hep aynı tonlarda buluyorum. Lacivert ve gri özellikle.

Tam da burada muhakkak belirteyim, ben sağlıklı beslenme ve spor düzenine geçeli çok uzun zaman oldu. Hani bu spora çok sardırıp saçı başı boyamayı bırakma olayı var ya, o değil kastettiğim. Ben daima kendime bakarım, allığımı sürerim, parfümümü sıkarım. Kendime bakmayı bırakmak benim fıtratımda yok. Kastettiğim daha çok sadeleşmek. Zamanı başka şeylere harcamak.

Belli bir yaştan sonra zannediyorum şöyle bir kafaya geliyor insan; hayat geçiyor, vakitler doluyor…

Şimdi bu kafaya geldiğin anda sevgili okur, sonrasında herkes kendince bir şeye sarıyor. Ben zamanımı alan şeyler konusunda sadeleşip o zamanı başka şeyler için kullanma kafasına geldim. Birkaç yıl sonra dolabımdaki her şeyi bir yerlere bağışlayıp sadece tshirler ve kotları tutup böyle devam edebilirim. Çok mantıklı ve huzur dolu geliyor bu fikir bana. Zaten daha önceki yazılarımda hiçbir şeyi biriktirmeyi sevmediğimi inanılmaz hızla attığımı anlatmıştım. Eve halı bile sermediğimi çok boş ve düz alan sevdiğimi pek çok kez dile getirmiştim. Bu durum kendi üstüme başıma da sirayet etmeye başladı sanki.

Hayat böyle bir şey evre evre işte. Bu evre ben sanırım daha önce hiç olmadığım kadar huzur içindeyim. Sadeleşmekle bir ilgisi var bunun sevgili okur. Hayatın içinde sadeleştirdim ben kendimi. İşte güçte sadeleştim, etrafımda biriktirdiğim insanlarda çok sadeleştim, eşyada sadeleştim, beslenmede sadeleştim, eğlenmede sadeleştim.

Bu azaldıkça çoğalma olayı doğru sanıyorum.

Çok tavsiye ediyorum.

Huzur dolu bir hafta dilerim.