İlk yarı yıl travmaları

Korkma sevgili okur, karne yazısı yazıp seni bayıltmayı ben de istemiyorum. Eminim ziyadesiyle karnesi zayıf gelen çocuklarınızı kırbaçlamamanız gerektiğini okumuşsunuzdur. Ancak biten dönemin ardından elde ne var hesabı da yapmamız lazım birlikte.

Çoğunuz biliyor, bu sene oğlumu Fransızca ağırlıklı eğitim veren ve okulda uyulması gereken kuralları bize kitapçık halinde takdim eden, hayli disiplinli bir okula yazdırdığımı sene başında anlatmış ve kafamdaki soruları sizlerle paylaşmıştım. Geçen zaman bana çocuğun düzgün bir okula gitmekte olduğunu, disiplinden korkmama gerek olmadığını, karı-koca biz bilmesek de gayet güzel Fransızca öğrenilebileceğini gösterdi. Ancak çeşitli tuhaflıklar yaşamadık desem yalan olur.

Atahan: Yavrum oldu anne, buna ben bakıcam artık.

Ben: Nasıl?

Atahan: Bu benim yavrum, ben bakıcam ama oyuncak almıycam.

Ben: Oğlum öncelikle biz yavrulamıyoruz. İki: Yumurtlamıyoruz. Üç: Yumurtlasak bile bunu erkekler yapmıyor. Size biyolojiyi nasıl öğretiyolar bilmek istemiyorum.

Sarhan: Sorumluluk haftasıymış. Öğretmenleri haşlanmış yumurta vermiş. Bunu kırmadan gezdirecekler yanlarında.

Atahan: Yemeğe inerken de götürücez, tenefüste de yanımıza alıcaz….

Ben: Ne yazıyor bu yumurtanın üzerinde.

Sarhan: Öğretmen imzalamış.

Ben: Öncelikle! BİR: Çocuğa verilen mesaj; ananla baban üç kağıtçı. Bu yumurtayı sen kırarsın onlarda yeni bitane haşlayıp beni kandırırlar. O yüzden üzerini imzalıyorum ki beni kandıramasınlar. İKİ: Bu yumurtayı kıracaksın ama bil ki kırdığın anda sorumsuzsun! Budur yani! Bu mudur? Evet budur! Ben bunu anladım!

Sarhan: Niye kırıyo yumurtayı?

Ben: Aksi mümkün mü? Yumurta bu! YU-MUR-TA! Kırılacak belli ki.

Ertesi gün ben işteyim, Atahan telefon açıyor bana;

Atahan: Annneeeaaaaaa.

Ben: Yavrum, noldu oğlum, dur ağlama, noldu?

Atahan: Anne yumurtam kırıldı, yavrum kırıldı anneeaaaa. Ben SORUZSUZ muyum? Soruzlayamadım mı yumurtayı?

Ben: Sorumlu annecim, soruzlu değil. Hayır annecim sen sorumlusun, senin başında eğitmen diye dolananlar fazla yabancı kanal seyretmiş o kadar.

Atahan: Anneeeaaaaa.

Ben: Oğlum ağlama akşam gelince halledicem tamam mı merak etme bebeğim.

Akşam:

Sarhan: Bu ne?

Ben: Yumurta.

Sarhan: Ne Mehtap? Ne? Neye kitlendin? Neyin intikamında projesindesin yine? Ne?

Ben: Ben şimdi Pazartesi okula gidicem. Ekte görmüş olduğun bu yumurta tarafımdan imzalanmış durumda. Bunu öğretmene sevgiyle takdim edicem ve diycem ki; “Bu yumurtayı al. Bir hafta kırmadan gezdireceksin. Kırarsan sorumsuzsun ve ben diyeceğim ki; bir düdükten yumurtaya sahip çıkamayan kadına ben evlat nasıl emanet ediyorum. Bu arada sen güvenilmez de bir insansın zaten. Bu yumurtayı kırıp ama ben anlamayayım diye başka bir yumurta haşlayıp getirebilirsin. O yüzden üzerini de imzaladım”. Budur!

Sarhan: Saçmalama!

Ben: Onlar başlattı!

Sarhan bana engel oldu. Sabah sıkı bir kavga ettik portmantonun önünde. O beni her şeyi büyütmekle, oğluma karşı fazla korumacı olmakla, takıntıyla falan suçladı. Bense onu duygu dünyamı anlamamakla, dışa vurumcu kişiliğimi baskılamaya çalışmakla, beni yönetmek isteyen bir şovenist olmakla…. O kazandı, yumurta evde kaldı.

Akşam:

Sarhan: Annesi Atahan’ın akrostiş şiir yazması gerekiyormuş. Yazı kabiliyeti olan sen olduğuna göre bu ödevi siz yapın.

Ben: Akrostiş şiir? Ben şiir sevmem hele akrostiş hiç!

Sarhan: Benim hiç işim olmaz.

Ben: Peki baş harfler ne?

Sarhan: SORUMLULUK.

Ben: Hay s…cam!

Atahan: Hiiiiiiiiii annem ne dediiiiiii!

Ben: Demedim yavrum bir şey, getir defterini.

Evlat sevgisi öyle bir şey ki, benim gibi adama akrostiş şiir bile yazdırdı.

Sorumluluk önemlidir
O yüzden sorumlu olalım
Riskleri bilelim
Uygulamaya dikkat edelim
Mecburiyetten değil, vazifeden
Laleleri sular gibi
Uslu uslu
Lütfen
Uygun davranalım
Koruyalım, kollayalım, sorumlu olalım

Okuldakiler beni tanıyorlar. Eminim sırf benimle dalga geçmek için böyle bir ödev istediler. Bizim ana-oğul şiirsel bir tipimiz olmadığı gayet belli. Koca desen matematikçi. Belli ki ödevi ben ele alıcam. Biliyorum öğretmenler odasında okuyup okuyup kahkahalarla güldüler.

Olsun son gülen iyi güler…

İlk dönemi böyle kapattık. Umutluyum, ikinci dönem de bana bol bol yazı mevzusu çıkaracaklar.

Okul iyi, çocuk iyi, ben iyi, hocalar da iyi haklarını yemiyeyim.

Herkesin çocuğuna iyi tatiller…

Not: Çalışan anneler, 15 gün çocuklarını ne yapacaklar sorunsalı için çözüm: İşe götürün! Götürün ki her iş yeri kreş açmak zorunda kalsın!