YENİDEN BİLMEK

Merhaba sevgili okur. Sana bir “bu hafta ne anladım” veya “neyi hatırladım” yazısı yazmak geldi içimden. Hani bir anlarsın, dank eder, ‘haaa böyle olunca böyle oluyormuş demek’ dersin veya unutmuşsundur hayatın o kuralını ve hatırlarsın. Sana bu hafta hatırladıklarımdan, anladıklarımdan bir kuple ile geliyorum. 

Çünkü hayat böyledir ya hani, ya hatırlatır ya anlatır…

Hadi başlayalım.

Dünyanın her yerinde ağır anomali olduğunu, insan ırkının vahşiliğinin sonu, ucu, bucağı olamadığını, insanın her geçen gün daha da kötü olabileceğini,

Hayatın sende açtığı yaraların izlerini başkalarının zayıflık olarak değerlendirebileceğini,

Terapinin çok önemli bir şey olduğunu ve iyi bir terapist bulunduğu an mutlaka görüşmeler yapılması gerektiğini (ben henüz bulamadım),

Gücünü saklamazsan insanların senden nefret edeceğini, 

Mutluluklarını çok az insanla endişe etmeden paylaşabildiğini,

Korkularını da çok az insanla endişe etmeden paylaşabildiğini,

Hayvan sevmeyen insanlara asla güvenmemen gerektiğini (korkan değil sevmeyen),

Bir hayvana bile kötülük yapabilecek insanın sana çok büyük zararlar verebilecek kadar merhametsiz olabileceğini,

Bazı insanların yaşlandıkça paraya olan aşklarının katlanarak artabileceğini (sağlık endişeleri),

Çocuğumun rahatı ve konforu için yapamayacağım şey olmadığını,

Bir insanla Atatürk paydasında birleşemiyorsam başka hiçbir paydada buluşamayacağımı,

Çayımı alıp, kedimle beraber derslerimin başına oturduğum anın bana inanılmaz bir huzur kattığını,

Yaş ilerledikçe gezmek değil sadece durmak istediğimi, gezeceksem de sadece oğluma gitmenin anlamlı geldiğini,

Artık ayakta müzik dinlemeli konserlere gidemediğimi çünkü belimin ağrıdığını,

Kocamın aynı zamanda en iyi arkadaşım olduğunu,

Kedim yanımda olmadan rahat edemediğimi,

Mutlu olmanın huzurlu olmaktan daha kolay olduğunu,

Toksik insanları asla, asla, asla, asla hayatımda tutmamam gerektiğini,

Anladım, hatırladım, yeniden bildim.

Umarım sana da hatırlatabildim sevgili okur. Huzurlu bir kafayla içilen bir bardak çayın keyfi başka bir şeyde yok. Kafanın huzurlu olması için ihtiyacın olan yardımı almayı unutma.

Güzel bir hafta dilerim sana. Tüm dileklerin gerçek olsun.

xxx

Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 20 senedir “yapıcam”.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

instagram.com/mehtaperel

twitter.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)