SORU ÇOK CEVAP YOK

Merhaba sevgili okur, nasıl gidiyor yasaklar, yazlığa attın mı kendini? Yoksa her uslu vatandaş gibi yaşadığın şehrin başını bekliyor musun?

Ben bekliyorum valla zangoç gibi. Çünkü biliyordum ki yazlık evime gidersem yan evde devre mülk kiralayanlar sahile inecek ama jandarma bana ceza yazacak. Geçen sene başımıza geldi bu. Tatilcilere serbest yazlıkçılara yasak. Bu kez Türklere yasak turistlere serbest. (Turistlerden “bulaş” olmuyorsa demek…) Eğer otelde değilsen tabii. Otele gidebilirdim ve fakat nasıl gideyim? Aşı olmadım! Aşı olmadan gezemem ki. Aşı olmazsam hastalanabilirim ve sevdiklerimi de hasta edebilirim. Dolayısıyla aşılanmayı bekliyorum. Tatilimi de kendi yaz evimde yapabilirsem yapıcam, yapabildiğim kadar yapıcam. Bu yaz da böyle bitti yani.

Ömürden iki yıl haybeye gitti resmen. Ve bugün aşısı bulunmuş bir hastalıktan dolayı bu haldeyiz. Hadi geçen sene aşı yoktu ve bütün dünya bu haldeydi. Peki bu yıl? Aşı bulundu bu yıl. Ee, ne o zaman dimi? Yaa işte. Ee ne o zaman denmediği sürece daha çoook kitlerler bizi eve. Müstehak. Bize az bile. 

XXX

Sokak hayvanlarını unutmuyorsun değil mi sevgili okur? Bir kap mama bir kap su bırakıyor musun dışarı. Havalar ısınıyor bak ve sokaklar daha tenha şimdi kısıtlamalar sebebiyle. Aç bırakmayalım sokak hayvanlarını.

Sokak hayvanları demişken bir gecede alkol yasağından tut aklına gelecek her konuda bir takım çalışmalar yapılabiliyor ama  hala, haaaallaaaaaaa sokak hayvanlarını korumaya yönelik yasa düzenlemesi yapılamıyor. Çok ilginç değil mi? Heerrrr konuda gayet hızlı olabilen hükümet bu konuda olamıyor. Neden? Neden olamıyor?

XXX

Belli sektörlerde durum çok fena. Yemek içme sektörü, sanat emekçileri (müzisyenler, tiyatrocular, dansçılar), okul servisleri, evlere temizliğe gidenler… Bazı sektörler bu işten çok büyük zarar aldı ve bu yaralar nasıl sarılacak bilmiyorum. Hala kapansın kapansın derken bu insanlar düşünülüyor mu hiç anlamıyorum. Herkes evde emekli maaşı alıp oturamıyor. Herkes devlet memuru da değil. Herkes zoom dan da çalışamıyor. Bazı insanların para kazanmak için işe gitmesi gerekiyor. Çalışması gerekiyor. Ve bazı sektörler neredeyse iki senedir durdu. Mesela bizim çocuk seneye okula gidebilirse, okul servisi ne alemde acaba? Bu Kaliforniya’dan falan buraya yetişip burası hakkında şöyle yapılsın böyle yapılsın diye fikir üreten uzmanların bu konuda da görüşüne başvursanıza. Takip edip gaz veriyosunuz soru da sorun. Bu sektörler ne yapsın?

XXX

Çok sıkıldım ben her şeyden. Sen de sıkıldın mı sevgili okur. Her şey çok boş geliyor şu an. Boşa konuşuyoruz, boşa anlatıyoruz, boşa yazıyoruz gibi hissediyorum. Kitap okuyayım desem konsantre olamıyorum, kitap yazayım desem konsantre olamıyorum, spor yapabiliyorum çok şükür. Uzun uzun yürüyorum. Haber falan okuyorum. Bol bol bol bol film dizi izliyorum. Müzik dinliyorum. Değişik tatlılar deniyorum, kedimi seviyorum, ailemleyim çok şükür, sokak hayvanlarına yardım ediyorum, bu kadar. İnsanlar çok boş geliyor artık. Öyle oldu. Çok acayip bir kafaya geldim en sonunda ve buradan nereye varıcam bilmiyorum. Nereye varır?

XXX

Yeni kitap için minik not defteri oluşturdum. Yeni karakterlerin ana hatlarını kabaca çıkardım. Konu da yaklaşık olarak belli. Ve kim yazacak ama değil mi? Bu kafayla zor, hayatın biraz normalleşmesi lazım, cidden kafamı toparlayamıyorum. Sonra başlarım yazmaya…. Dimi?

XXX

Dünyanın her yeriden normalleşme görüntüleri konser görüntüleri geliyor. En çok da bu koydu bana biliyor musun sevgili okur. Ne seyahat edememek ne başka bir şey. 

1) Özgürlüğümü kaybetmeye, hayatımı hangi saatte nasıl yaşayacağıma kadar kontrolünü yitirmiş olmam durumuna alışamıyorum, inanılmaz rahatsız oluyorum bundan, i n anıl maazzz

2) Sanatsızlık. Sinemaya, tiyatroya, konsere, dansa gidememek. Bale, opera izlememek.  Sergilere, bienallere katılamamak. Bu beni inanılmaz yoruyor. Bunun eksikliğini çok hissediyorum.

Desinler ki şehirler arası geçiş yasak. Herkes kendi şehrinde kalacak ama tüm kültürel faaliyetler başlayacak, vallahi tamam. Tamam.

Ama olmaazzz. Olur mu? Önce kültür sanat durmadı mı? 

XXX

Duygularım, kafam böyle, canım sıkkın sevgili okur. Seni de darlamayayım daha fazla. Kendine iyi bak. Hasta olmamaya çalış. 

Güzel bir hafta dilerim. 

XXX

Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 18 senedir “yapıcam”.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

instagram.com/mehtaperel

twitter.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)