OĞLUMA CEP TELEFONU

OĞLUMA CEP TELEFONU

Utanıyorum ama evet…

Son derece travmatik bir geçiş yaşamaktayız sevgili okur. O kadar daraldım ve bunaldım ki bunu sana düz yazı halinde anlatmaya mecalim yok düşün. Maddeler halinde meseleyi özetliycem…

1) Her çalışan anne gibi gün içinde evde değilim.

2) Her çalışan anne çocuğu gibi Atahan evde ve ara ara arkadaşlarının evine gidiliyor, bizde toplanılıyor falan…

3) Bazen ben birkaçını alıp (hafta sonları ya da akşam) bir yerlere götürüyorum bazen bir arkadaşının annesi…

4) Bu hafta sonu Atahan ile arkadaşını alıp sinemaya götürdük (Spiderman).

5) Film uzun, biz de Sarhan’la aynı çarşının içindeki bir kafede şarap peynir yapalım dedik…

6) Fakat içime bir kurt düştü, ya arada sıkılıp çıkmak isterlerse, ya acıkırlarsa, çişleri gelirse, biri rahatsız ederse, bir aksilik olursa…

7) Ben yanımdaki telefonlardan bir tanesini (dokunmatik olanı çünkü akıllı tabletlerde oyun oynamaya alışkın olduğu için aynı ailenin telefon versiyonunu rahat kullanır diye) Atahan’a verdim.

8) Her şey yolunda gitti, Atahan filmin bitmesine yakın bana “anne az sonra film bitiyor siz bizi almaya gelin” yazdı. Ben büyümekte olan oğlumun kafasının ne kadar güzel çalıştığına şaşırıp kaldım, duygulandım falan…

9) Ertesi gün de bir arkadaşına gidecek, akşam o arkadaşının annesi onları eğlenmeye götürecek…

10) Benim oğlan (bana çekmiş) cinstir, pat diye bir şeyden rahatsız olup dönmek isteyebilir… (ya da ben öyle sanıyorum)…

11) Dedim ki; “oğlum ben telefonumu sana bırakayım, bir şey olursa beni ara, gelir seni alırız”…

12) Sonra Sarhan dedi ki; “sürekli olarak yanında bir telefon bulunmasın ama Atahan’a bir telefon ayarlayalım ve bir yere gideceğinde ve benzeri durumlarda o telefonu Atahan’a verelim, geri kalan zamanlarda kaldıralım”…

13) Bu fikir benim de aklıma yattı çünkü malum Atahan’ın kullandığı telefon, şirketin bana verdiği, üzerime zimmetli ve benim iş için kullandığım telefon…

14) Ben de dedim ki; “Atahan bunu rahat kullanıyor, bundan alalım” (dokunmatik)…

15) Sarhan dedi ki; “ben benim eski kullandığım akıllı telefonu vereyim” (tuşlu)…

16) Ben dedim ki; “o zor bir telefon o zaman ben benim şu anda kullanmakta olduğum kendi telefonumun (klavyesini sevdiğim) evde kalmış, kullanmadığım bir alt modelini vereyim…”

17) Telefon ne olsun sorunsalı devam ederken hat aldık falan…

18) Ve konuyla ilgili patronum Öneş’e sızlanırken çok önemli bir şey dedi…

19) “Sen beğenmiyor olabilirsin ama o telefonu çocuğun eline verip sokağa bıraktın mı o telefon için çocuğu hırpalayacak çok adam var dışarıda”…

20) Bir an kalbim duruyordu çünkü Atahan o telefonlardan biriyle dışarıdaydı (eğlence merkezinde)…

21) Şimdi gerçekten kimsenin umursamayacağı bir telefon ayarlayıp Atahan’a kontörlü hat ile bir yere gideceği zaman vereceğiz….

22) Bunu buraya 22 maddede yazdım ama 22 yıl gitti hayatımdan ben bu işi çözene dek…

23) Akıllı telefon değil, internete bağlanmayacak, pili uzun gidecek, içinde kayıtlı numaralar (ben, babası, yardımcı ablamız, anneanesi, dedesi) olacak… Sadece arayacak ve kapayacak…

24) Sürekli elinde olmayacak, sadece icap ettiğinde verilecek…

Şimdilik bulduğumuz yöntem budur. Vatana millete hayırlı olsun…