Sevgili okur, bil bakalım bu hafta bir kez daha neyden emin oldum? Ben hiçbir datayı uzun dönem hafızaya atmıyorum. Yuh ama yani, yuh derecesinde. Genel hatlarıyla zeki bir insan olduğumu söyleyebiliriz dimi? Gezdiğimi, gördüğümü, yediğimi, içtiği, okuduğumu anlıyorum, algılıyorum, görüyorum falan… Sanıyorum yalnız o an için ama bu… Birkaç gün için sadece. Araya zaman girdikçe bu yeni data yok olup gidiyor. Çok acayip.
Biz ailecek İtalya’nın meşhur şehirlerini gezmeye gitmiştik. Hani, yapıyorlar ya 4-5 şehirlik bir paket. Çok da güzel gezmiştik bak Allah var şimdi. Geçen oğlum arkadaşlarıyla Roma’ya gitti gezmeye. Görüntülü konuşuyoruz oğlum, babası, ben. Onlar konuşuyorlar babasıyla ‘aa şurayı da gördün mü?’, ‘Evet, gördüm, buraya ordan şuraya gittik’ falan… Bana dönüyor Sarhan diyor ki ‘hani şey vardı onu geçince bilmemne vardı’ falan…
Yok sevgili okur, bunlar baba oğul bana bakıyorlar ama o içerik bana yüklenmemiş. Sanırsın ben gitmedim bunlar baba-oğul gittiler. Böyle bir şey olamaz. Bir tek Collesium’u hatırlıyorum o da yani, hatırlamayanı dövüyorlar, bu kadar, gerisi yok. Konuştu onlar baba oğul, ben de suratımda alık bir gülümsemeyle (çaktırmıyorum aklım sıra) onları izledim. Sanki neden bahsettikleri konusunda en ufak fikrim varmış gibi. Collesium hariç.
Yine bir tablodan bahsediyoruz ailecek, Atahan’ın gittiği müzelerden birindeki meşhur bir tablo, Milano’da. Dinliyorum keyifle oğlumu, böyle gururlanmışım falan, Sarhan döndü dedi ki
- Senin bu yıl aldığın şu derste de anlatıyor olmaları lazım Atina Okulunu
- ????
- Atina Okulu?
- …..
- Platon? Aristoteles? Felsefe???
- Aaa hakikaten, evet, aa evet
Sevgili okur adam benim aldığım dersi benden fazla hatırlıyor. Cidden bana neler oluyor? Çok saçma değil mi? Ayakta mı uyuyorum nedir yahu? Dinleneceğim derken iyice boşa mı aldım ne oldu? Hani plak biter ama dönmeye devam eder, boşa döner. Öyle miyim, neyim bilmiyorum.
Bir arkadaş dedi ki Torino’da güzel yeme içme mekanları tavsiye edebilir misin? Edebilirim çünkü iki senedir kaç kere gittim bilmiyorum, çok müze vs gezmeye vakit kalmadı henüz ev hazırlamaktan ama artık o da mümkün olabilecek. Neyse çok beğendiğim bir pizzacı var mesela. Çok hoş şahane bir restoran var, çok tatlı bir pastane ve nefis bir dondurmacı biliyorum. Ve fakat isimleri ne?
Soru Allahtan Whatsapp üzerinden geldi de Sarhan’a sorabildim. Çünkü kesinlikle hiçbir ismi hatırlamıyorum ve yeni tanıdığım bu insana sanki sanki hiçbir yere gitmemişiz gibi bir duruma düşmek de istemiyorum, çünkü gittik, bir cevap vermem lazım ama yok anacım. Yok, hiç aklımda kalmamış. Neyse Sarhan hatırladı her zamanki gibi ve yolladım arkadaşa.
Tarih hatırlamıyorum, yer-mekan hatırlamıyorum, insanların isimlerini hatırlamıyorum, kaç paraydı ne verdik gibi şeyleri hatırlamıyorum. Oğlumla ilgili şeyleri hatırlıyorum bak. Orada sıkıntı yok ama gerisi, ı-ıh.
Sanıyorum kendimce ben güzel aklımı niye bunla doldurayım falan gibi bir içgüdüsel savunma halindeyim. Çünkü vitaminlerimi falan alıyorum.
Neyse ne yapalım artık, bu kardeşiniz de böyle. Duyuyor ve duyduğu gibi unutuyor. Şimdi diyeceksin ki, sen yıllardır böylesin, evet. Şahtım şahbaz oldum. Öyle anlatayım sana durumu. Olsun, canım sağolsun napalım. Demek ki Roma’da benim hatırlamamı gerektirecek kadar önemli tarihi eser yokmuş. Bu benim suçum mu?
Ay şimdi İtalyan konsolosu benden şikayetçi olmasın, şaka bu. Espri yapıyorum ben. Benim esprileri böyle, sevimsiz.
Bu haftanın konusu bu sevgili okur. Neleri unutuyoruz? Ben unutuyorum. Öfkemi, hırslarımı, kızgınlıklarımı. Bunları da unutuyorum, sadece lokantaları değil. O yüzden daha mutluyum sanıyorum. Ha, her öfkemi de unutmuyorum, sadece bazılarını. Öyle denizanası gibi de yaşamıyoruz hayatı kimse kusura bakmasın. Bazı öfkeleri unutuyoruz. Hepsini değil!
Güzel bir hafta diliyorum sevgili okur. Bir sıkıntın varsa çıkar at kafandan, oh tertemiz.
***
DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:
www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com
Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)