HERKES YAZMAMALI!

HERKES YAZMAMALI!

Ben rahatsız oluyorum.

Fatih Altaylı ve Ali Ağaoğlu tartışmasını izliyor musunuz?

Burada uzun uzun ne olduğunu anlatmayacağım. Özetle, Fatih Altaylı gazeteci olarak bildiğini, öğrendiğini yazıyor. Ali Ağaoğlu’da aksini iddia ediyor.

Buraya kadar bir şey yok. Ancak, olayı Ali Ağaoğlu ve Fatih Altaylı öznesinden çıkarıp, gazeteci ve tanınmış kişi olarak inceleyelim.

Köşesinden (Bu televizyon olur, gazete olur, dergi olur) dilediğince seslenen, halka duyurma şansı olan ile elindeki imkânları halka ulaşmakta kullanan olarak bakalım.

Birisi işini yapıyor, diğeri cevap hakkını kullanıyor.

Her şey bir şekilde olması gerektiği gibi aslında ama beni rahatsız eden bir şey var…

İşi halka ulaşmak olan ama bunu şarkıyla, kliple, filmle ya da konutla, emlakla değil; fikir ve düşünceleriyle halka ulaşmak olan…

Bunu yapması için para kazananla…

Bunu yapacak ehliyeti olmadığı halde…

Parasını, etrafını, sosyal medyayı, ilişkilerini kullanarak halka ulaşan…

Burada ben rahatsız oluyorum. Neden mi?

Çünkü bir gazeteci (Fikirleri ne kadar ne olursa olsun) (uygunsuz-uygun, taraflı-tarafsız, sert-yağcı) fark etmez…

Gazeteci yazarken ya da konuşurken belli bir üslubu, kuralları, etiği göz ardı etmeden, ne olursa olsun belli şeylere dikkat ederek işini yapar.

Hele yazar kimliği de varsa ne kadar (uygunsuz-uygun, taraflı-tarafsız, sert-yağcı) fark etmez…

Gayrı ihtiyari dikkat eder belli şeylere…

O şekilde askerliğini yapmıştır ve hayat onu nereye atarsa atsın, gazetecilik ve yazarlık kimliği iyi kötü bir şekil alır sunumunda…

Peki, işi bu olmayanlar için bunu söylemek mümkün mü?

Gazete ilanıyla, twitter’la, facebook’la, röportaj üzerinden fark etmez…

İşi fikir üretmek olmayan, parasını cümle kurarak kazanmayan biri, halka çok kolay seslenebilmeli mi?

Şimdi cevap hakkı diyeceksiniz…

Haklısınız da…

Bir formül üretmeli, bir yol olmalı ama ne?

Herkes yazmamalı…

Bu kadar zihin, fikir, bilgi ve kalite kirliliği yaratılamamalı…

Hava kirliliğini, sokak kirliliğini önemsediğimiz kadar zihin kirliliğini de önemsemeliyiz…

Konuşması için ya da yazması için ödeme almayanlar (ödeme alıyorsa sen ben o beğenmese de bir kıymeti var, bir yerlerde birileri beğeniyor demektir) susmalı…

Demokrasi diyeceksiniz….

Demokrasi gelişmiş toplumlar içindir…

Sizce biz gelişmiş bir toplum muyuz?

Öyle miyiz?