ASLINDA KAŞIK YOK

Haftasonu ‘Yok hükmünde miyim ben?’ diye sızlanmakla geçti sevgili okur. Hiç bir soruma cevap alamaktan şikayetçiyim.

Hatırlarsın, Covid döneminde sırayla aşı olayı vardı. Hani ‘hayat eve sığar’ uygulamasından aşı olma hakkı kazandığımızı öğrenip sonra aşı yapabilen bir noktadan randevu almaya çalışıyorduk. O zaman Sarhan’ın aşı izni benden önce gelmişti. Demiştim ki ‘seni daha çok seviyor olmalılar’ sonuçta biz Sarhan’la aynı yaştayız. Şimdi emeklilik başvurularımızı yaptık ve yine Sarhan’ın emekli maaşı benden önce gelecek gibi görünüyor. Onun tahsis numarası gelmiş ne maaş ödeneceği hesaplanıyor, ben daha ‘evraklarınızı aldık’ aşamasından öteye gidemedim. Kİ ben ondan önce başvurdum emekliliğe…

IBB’ye şikayet yaptım bir konuda, yazılı olarak dilekçe yolladım, cevap yok. Cimer’e üç ayrı başvurum var farklı konularda, cevap yok. Üst katımdaki eski mal sahibi taşıyıcı kolonu kesmiş, yeni mal sahibi yapılsın diyor, ben de yapılsın diyorum yönetimden tık yok…

Bir gevşeklik var her yerde, bu bir tek bana olmuyordur sanıyorum, insanlar sordukları sorulara cevap alamıyorlar, başvurularına geri dönüş olmuyor, her şey gecikmeli her şey zor. Oğlum İtalya’da yurttan eve geçecek, evde yapılacak tadilatlar için başvurduğumuz mimarlık şirketleri var, üç hafta oldu, fiyat yok. İtalya’da temizlik işleri için birkaç yere mail attım, cevap yok…

Kendi mezar yerimi satınalmak istiyorum, yer yok. Yer açılırsa bilgi verir misiniz diyorum, cevap yok. Bankayı arıyorsun çalıyor, açan yok. Sesli mesaj sisteminden kolaylıkla müşteri hizmetlerine geçiş yok.

Benim genel olarak şöyle bir gözlemim var. İnsanlar bir yerlerde işe gidip geliyorlar ama çalışmak gibi bir maksatları yok. Yılgınlık gelmiş, yaşam enerjileri bitmiş, sadece maaş gelsin diye gidip geliyorlar ama çalışmıyorlar. Maaşlarını yeterli bulmuyorlar muhtemelen, başka iş de bulamıyorlar anlaşılan, o sebeple bulundukları noktayı da terk edemiyorlar ama o noktayı dolduramıyorlar da ne yazık ki ve bizler hallolmayan işlerimiz, çözülmemiş problemlerimiz, verilmeyen cevaplarımız, açılmayan telefonlarımız ve hatta hak ettiğimiz halde bağlanamayan maaşlarımızla öyle bekliyoruz. O kadar, elimizden gelen bu. Ortada bir şikayet merci var hesapta, şikayet ediyorsun ve oradan da geri dönüş yok. 

Cevap aldığınız zaman da gelen cevap size dermen olmuyor çoğu zaman. Işıklar yanmıyor sokağınızda, belediyeyi arıyorsunuz karayollarını arayın diyor, karayollarını arıyorsunuz belediyeyi arayın diyor. 

Ya da hayatınızda duyacağınız en saçma fiyatlandırmayı bir de size çok büyük güzellik yapmışlar gibi önünüze getiriyorlar. 

‘Bu size özel fiyatlandırmayla 35bin euro’

Böyle deli deli işler, garip bir ortam, dünyanın her yerinde bir absürtlük var ve biz şaşkınlık içinde olanları izliyoruz. Geçen Napoli’den bir arkadaşım diyor ki ‘Burada bir firmayla anlaştık, sahibi Türk, o da bizi dütmeye karar verdi’. Napoli’de de Türkler Türkleri mi kazıklıyor? Ne yaşıyoruz biz gerçekten aklı alan var mı?

Bu arada ülkede, içeri kontrolsüz giren yabancılar ve aşılama yapılmaması yüzünden Kızamık ve Verem sayılarında çok ciddi artış olduğunu okudum. Artık görmediğimiz hastalıkların kontrolsüz göç yüzünden yeniden hortlamaya başlaması çok büyük problem değil mi? Peki, ne yapılıyor bu konuda? Bilgi yok.

1 Euro 25 lira olmuş, insanlar bir yeni tshirtü çocuğuna alıp kendi onun eskisiyle idare ederken Beylikdüzü AVM’de gurbetçiler o elbiseyi sen alacaksın ben alıcam dye birbirini dövüyor, ikisini birden döven yok.

İzmir’de bir derin dondurucuda 4 ceset bulunmuş. Üçü kadın, biri erkek dört Türkmen öldürülüp, kesilip, buzluğa atılmış. Bu şekilde bu işler nasıl devam edecek benim fikrim yok.

Polonya’dan Marmaris’e gönderilen bir kargodan küçük tüplere konulmuş 76 tane yavru tarantula çıkmış, ne oluyor bilgi yok.

Hala kocası eve dönsün diye kedi kesenler var, mani yok.

16 yaşında kız çocuğunu kaçıranlar denetimli serbestlikle salınıyor çünkü cezaevlerinde yer yok.

21 yaşındaki genç kadın evli bir adamla yaşamakta, onun “ikinci eşi” olmakta sakınca bulmuyor çünkü bilinç yok, eğitim yok, kendine saygısı yok.

Ortada bir düzen var ama ‘Aslında kaşık yok’

Ne var?

Boşvermişlik. En iyi yaptığımız şey bu galiba. Eforsuz, maliyetsiz, en basit şey. Boşvermişlik var. Bu yüzden sorular cevapsız. Herkes boşvermiş. 

Siz yine de dilekçelerinizi yazın, sorularınızı sorun. Canınızı sıkmayın, moralinizi bozmayın ama sorgulamayı sormayı da, düşünmeyi de bırakmayın.

Sonuçta beyin de bir kas, çalıştırdıkça güçleniyor, daha iyi çalışıyor. 

Güzel bir hafta dilerim sevgili okur.

Tüm sorularının cevabını almanı dilerim. 

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

instagram.com/mehtaperel

twitter.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)