Yakışıklı erkek derken?

Sabah dergiye gelirken deli bir trafik yaşıyorum. Cem Ceminay ve Bonbon olmasa, bu kadar kısa mesafeyi 1,5 saatte ancak aşabildiğim için kendimi gişelere asmam an meselesi. Onların sayesinde hem yol daha az stres yaratıyor hem de bazen bana yazı konusu çıkıyor. Bugünkü konuları; nasıl erkekler yakışıklıdır?

Öyle zor, öyle kişiye göre değişen bir durum ki. Sadece kişiye göre değil yaşa göre de değişir “yakışıklı erkek” konusu. Mesela telefonla bağlanan kızların büyük çoğunluğu Twilight serisinin başrol oyuncusu Robert Pattinson’u seçti.  Mümkün… Yani düzgün çocuk evet ama bence kızların esas çekici  bulduğu şey,  herkesin peşinden koştuğu adamın tek bir kadını ölecek kadar sevmesi ve koruması fikri. Günümüzde sevdiği kadının için kendini öne atacak delikanlı sayısı o kadar az ki artık. Erkekler o kadar metroseksüel, o kadar efemine ki…

Bu kız çocuğundan devşirme gibi duran cılız oğlan bile seksi ve yakışıklı bulunur oldu. Bu benim görüşüm tabi, sonuçta ben yaşlı bir kadınım artık ve gençleri anlayamıyor olabilirim. Yalnız şu bir gerçek; ben uzun saçlı ve zayıf adam sevmiyorum…

Şimdi bu yazıyı kızlarımıza bir büyüklerinden görüş olsun diye yazıyorum umarım okurlar: Erkek dediğin kısa saçlı olacak (sırf bu yüzden annesi sürekli şikayetlendiği halde kocamın saçları kısacık, neredeyse yok gibi). Öyle fazla kendiyle haşır neşir, fazla saç spreyi ile ilgilenilmemiş havası verilmiş ancak üzerinde 1 saat çalışılmış saçlar, kız gibi incecik kollar, fazlasıyla mükemmel kalemle çizilmiş gibi hatlar….. Böyle adamdan koca olmaz çocuklar ben size söyliyim. Gezin, tozun, hevesinizi alıp şutlayın.

Erkek dediğin azıcık masum olacak, iyi niyetini, erkeksi saflığını yitirmemiş, kadınlara has entrika olaylarında pişmemiş….

2 bilemedin 3 numara dümdüz saç traşı ile bile iyi görünebilmiş….

Yüzü biraz hasarlı, biraz asimetrik olacak.

Biraz iri olacak ki kendini yanında güvende hisset ve sadece iri olmakla kalmayacak (kas yumağından değil yapılı olmaktan bahsediyorum çünkü çok kas iğrenç bir şey ve erkekleri beyinsiz gösteriyor) kendini ve seni korumayı becerebilecek, kesinlikle dövüşmeyi bilecek…

Hayatında en az iki kere sıkı kavga etmiş olacak

Güzel bir tablo gibi değil erkek gibi gözükecek, benim yakışıklılıktan anladığım bu ama daha mühimi;

Bu adam önce beynine hitab edebilen, kafası çalışan, sohbet edebileceğin, gazete dergi okuyan, kendini geliştirebilen, yazar – müzisyen bilen. Konuşmayı, gülmeyi sevmeyi becerebilen…

Karakter sahibi, onurlu, iyi niyetli, cömert bir adam olmalı.

Sonuçta bir gün  bu adamın yaşlanacağını, büyük olasılıkla kelleşeceğini, yanında tosura tosura gezeceğini aklında tutacaksın.

Hayatta en çok severken seçici olacaksın…