SİNSİ KONUŞMALAR

Ve alt metinler

Selam sana sevgili okur.

 

Bu hafta kadınların birbirine söylediği ama inanılırlığı çok tartışmalı sözlerden ve konuşmalardaki alt metinlerden bahsedelim mi? Bence uygun, sen de alınıp gücenmeyeceksen hadi başlayalım.

 

Çok zayıflamışsın.

Bunda kötü niyet yok. Ara metinlerde “seni seviyorum ve seninle iyi geçinmek istiyorum” bile olabilir. Seninle ilgileniyorum, geçirdiğin değişimi farkediyorum ve destekliyorum. O bir kilo var ya o bir kilo… Yani o kadar belli ki o bir kiloyu verdiğin… (olacak şey mi?) (ama niyet iyi)

 

AAA sende de mi vardı?

Bak! Gitmiş senin aldığın neyse aynını almış, bayılmış çünkü ama böyle gö*üm gö*üm… Yapma bunu. Ben de beğendim de, sana çok yakışmıştı ben de aldım de. De ne olacak. Arkadaşın da mutlu olsun. Ama “aaa sende de mi vardı”  deme. Sandığının aksine herkes salak en zeki sen değilsin. Annen sevdiği için söylüyordu onu sana, gerçek değil o (ben bunun “aaa senin saçın sarıydı dimi” versiyonunu yaşadım, yaşandı bu. Şahitlerim var).

 

Benim açımdan sorun yok ama Sedat (kocası) olmaz diyor. 

Bu çaresizlik. Tek kelimeyle çaresizlik. Kadın istemiyor aslında ama diyemiyor bunu ne yapsın, kocayı atıyor öne. Zaman zaman hepimizin başvurduğu bir yöntemdir. Olayı kimseyi incitmeden çözüp, kocayı kötü kişi yapıp, aradan sıyrılmaya yarar (Her işe karışan, her konuda fikir beyan eden bilmiş kocalar da var. Hakikaten arıza çıkarıyorlar, onlar kapsam dışı).

 

Üşümüyor musun?

Annen değilse sağlığınla bu derece ilgili olma ihtimali zayıf. Büyük ihtimalle “çok açık” ve/veya dikkat çekici giyindiğini düşündü, kendini de beğenmiyor fazla, rahatsız oldu. Şimdi anlat dur tüm sağlık geçmişini, tüm gerekçeleriyle neden üşümediğini… “G*tümü açmak için değil kolay üşümem ben” anlat dur…

 

Sen bu renkleri kullanıyor musun?

Çünkü ben kullanamıyorum, özgüven sıfır, sen de kullanma ki ben kıskanmayayım. “Asla kırmızı oje/ruj/pabuç/bluz kullanamam.” Sanki biri yalvarıyor illa kullan diye. Kullanma, yıllarca kullanmamışsın beceremezsin zaten artık, basit durur sende. Sen kullanma. Gez beslemeler gibi.

 

Rahat yürüyor musun onlarla?

Sanırım topuklu pabuç giyen kadınların en çok duydukları arasında bir numara bu. “Yok rahat yürümüyorum buraya kadar emekleyerek geldim”. Sanırım alt metin şöyle bir şey; “hımmm topuklu giymişsin”. Böyle haset/fesat. Ben sana o takozlarla nasıl yürüdüğünü soruyor muyum?

 

Bikini mi giyiyorsun?

Bu süper. “Aslında üstsüz takılıyorum da şimdi size ayıp olmasın diye”… Sadece “Evet” deyip kesemezsin. Anlat dur “karın kısmı zor kuruyor, yumurtalıklarımı üşütüyorum, hala giyebilir durumdayım nasılsa, bu yaz da böyle”… Yani, “Sana bir tehdit oluşturmak için değil, sevdiğim için…” Bu mesajı verebilmek için takla at dur.

 

Soyadlar farklı ama?

En terbiyesizcesi bu. Belli ki yanındaki ya oğlu ya kızı (kardeşi olamayacağına göre) belli ki boşanmış kadın. Ayıp denen bir şey var, az kafayı çalıştır (hele ki çocuk yanındaysa) biraz kullan o beyni. “Soyadlar farklı” nedir? Sana ne? Nüfusuna mı alıcan? Kütük no su verelim mi? SA-NA-NE?

 

Bu çok açık değil mi?

Bu bana saçımı her platin yaptığımda gelir. “Bu çok açık değil mi?” Evet bu çok açık, bunun bir tık daha açığı beyaz zaten. Ve ne yazık ki senden onay almayı unuttum öncesinde… Bu konuşma “çok makyaj ister bu saç” ile daha da komikleşir. Çünkü kadın yüzüne bir allık sürmeyi o kadar mesele kabul ediyor ki herkesi kendi gibi sanıyor.

 

Hepsini yiyecek misin?

Bunu benim gibi gıcıklar çok yapar. Gerçekten iyi niyetle. Arkadaşın koca tabağı doldurmuş, mani olamamışsın, bari yarısını yesin diye son bir gayret. Biraz kaba bir yöntem ama rejimdeki arkadaşına destek olacaksan işe yarıyor. Konu yediğinin gramajı değil, alt metinde “yeme hepsini” demeye çalışıyoruz burada.

 

Bu da güzel ama…

“Bu olmadı aşkım ya” nın kibarcası. Bu olmadı şuna bak yerine “bu da güzel ama şu daha güzel oldu sanki”. Napıcaksın, herkesin bir kalbi var, benim bile…

 

Ben alt metinlere karşı değilim. Yakın bulduğum arkadaşlarımla böyle şakalaşırız bile “diyosun ki b*kunu çıkarma az ye” “kibarlığını yerim” şeklinde kahkahalarla güleriz. Alt metinler candır. Ben bazen gülelim diye çok üstüne basarak, çok altını çizerek kullanırım alt metinleri, çok eğleniriz.  Ama bazen bir fesatlık oluyor o alt metinlerde. Bir kıskançlık, bir rahatsızlık, bir çekemezmezlik, bir sinsilik… Hissediyorsun onu. Algıları açık bir insansan, hele işin gözlem yapmaksa (ve işinde de iyiysen) binlerce kadın geçtiyse elinden…. Hoş olmuyor…

 

Daha hoş olmaya çalışalım birlikte sevgili okur.

 

Ömürler kısa…

 

Mutlu haftalar.