PİSLİĞİN LÜZUMU YOK

“Kendimizi bozmayalım rica ederim!”

Titiz bir insanın (titiz derken, TİTİZ) kalabalıklar tarafından kullanılan alanlarda rahat edebilmesi ne kadar zor biliyor musun sevgili okur? Bütün zararı kendine bir titiz olarak sırf birilerini kırmamak için, bulunduğun bir takım ortamlarda o çaktırmamaya çalışma hali var ya… Valla günün sonunda dövülüp dövülüp bir kenara atılmış gibi hissediyorum, öyle yoruluyorum.

 

Ebru yeni açılan bir yeri ve oradaki “gym, spa, vs” alanını denememizi önerdi. Plan şöyle: Gidicez, spor yapıcaz, duş alıcaz, SPA’sından faydalanıcaz çıkıcaz. Tamam, fakat benim kullanacağım spor salonu demek ne demek sevgili okur? Kolay mı o iş öyle?

11)      Kimse ter kokmayacak

22)      Herkes kullandığı aleti silip bırakacak

33)      Tek kullanımlık bezlerle silinecek, herkes aynı bezi parmaklayıp parmaklayıp kullanmayacak

44)      Mümkünse erkek olmayacak

55)      Mümkün değilse, erkekler tüysüz olacak, tüy dökerek dolaşmayacaklar

66)      Kadınlar “evde mutlu değilim burada gönlümü eğleyeyim” tadında orada bulunmayacak (çünkü beni de öyle zannederler bu sefer, hayatta o tiplerle aynı ortamda bulunmam)

77)      Kadınlar iç organlarını sergileyecek şekilde giyinmeyecek

88)      Adamlar şort giyecekse altlarına muhakkak tayt giyecek

99)      Sadece yabancı müzik çalacak

110)   Kimse benimle konuşmayacak, dikkatimi dağıtmayacak

111)   Kimse terli terli yanıma gelip beni rahatsız etmeyecek

Görüldüğü üzere durum çok da kolay değil. Mutlaka tıpta benim gibilerin bir karşılığı vardır ve günden güne gelişen farmakoloji de bir takım imkanlar sunup yardım ediyordur ama heyhat durum bu.

Ve bununla da kalmıyor tabi:

112)   Ben terlemiycem

113)   Terlersem de hiç belli olmayacak, kimse görmeyecek

114)   Fönüm bozulmayacak

115)   Öyle spor yapıyorum diye şebeğe dönmiycem

116)   Sonrasında rahat rahat yıkanabilicem

117)   Rahatça makyajımı yapabileceğim ortam ve ışıklandırma olacak

Şimdi sizce bu şartlarda bir insanın herhangi bir spor salonuna üye olması olası mı? Oluyorum ama gitmiyorum o yüzden bir süredir çok tatlı bir hoca buldum (kadın) evde onunla çalışıyoruz ama kıramadım Ebru’yu bir seferlik denemeye gittik. Zaman zaman arkadaşlarımla bu kabil yeni açılan yerlere bakmaya, denemeye gidiyoruz. Buraya da bir şans verdik.

Salona girmemizle başımıza bir “pörsınıl tireynır” verdiler. Ben diyeyim Athena sen de Adonis.  Çocuk önce Yunanistan’da ne kadar Tanrı varsa onları çalıştırmış, bitirmiş, inmiş yeryüzüne burada asgari ücretle bizi düzeltecek. Çocuğun bir omuz Kuzey yarım kürede balina avlıyor diğer omuz kutsal topraklarda ikindi namazı kıldırıyor.

Yani sevgili okur salonu boşver çocuk var ya çocuk (yani Allah sahibine bağışlasın) terlesin bence. Gereksiz titizliğin anlamı yok, sil temizlen nereye kadar? Bu çocuk terlesin sen otur kenarda çekirdek çitleyip izle, bırak sporu o yapsın, boşver.

Yani çocukta bir karın kası var 400 metre engelli koşarsın üstünde atlaya atlaya o derece. Aslında “çocuk” diyerek olayı küçültmemek lazım karşımızdaki bildiğin Zeuss.

Ben: (kısık sesle) Hakikaten, cidden, hiç içimde kötülük yok bak, tüm samimiyetimle ve iyi niyetimle…

Ebru:  ahahaha Sadede gel

Ben: Bu şartlarda nasıl spor yapılır arkadaş? Yalancılığın lüzumu yok. Ondan bu kadınlar hiçbir şey yapmadan süslenmiş püslenmiş, giymişler taytları suratlarda bir okka kalıcı makyaj herkesin kaşlar Joker, süzüm süzüm süzülüyorlar. Bu şekilde spor yapılmaz tabi.

Çocuk: Şimdi sizi şöyle şu alete doğru alayım ben

Ben: Hıhı, evet, sen git biz geliyoruz

Ebru: ahahaa Bi alemsin yemin ederim

Ben: Bunun dişisi nasıl bir şey acaba? Yani insan kendine şu soruyu soruyor bu çocuk varsa bunun bir de kadın versiyonu vardır. Soru şu; ben kocamın öyle bir kadınla spor yapmasını ister miydim? Hoşuma gider miydi? “Wat vuld cizıs do?”

Ebru: Ben istemem valla

Ben: O vakit bizde ufaktan toplanalım, manasız şimdi, burdaki bütün kadınlar çocuğa süzülüp duruyor biz de öyle gibi olmayalım gidelim. Bizi de öyle zannederler.

Ebru: Ciddisin?

Ben: Valla hiç işim olmaz benim, gayet ciddiyim, manasız. Ha, Sarhan gelsin bu çocukla çalışsın. Bu çocuk kendine ne yaptıysa Sarhan’a da yapsın, biz bunun kız versiyonunu bulalım onla çalışalım bize de motivasyon olsun, onun gibi olmaya özenelim falan, bence doğrusu böyle.

İlginç bir sistem oluşmuş durumda sevgili okur. Eminim (yani eminim) sen de gözlemlemişsindir bu spor hocaları etrafında uçuşan “ablalar” durumunu. Hakikaten nedir, ne oluyor, ayıp değil mi, alışkanlıklarımız bu ölçüde mi değişti bilmiyorum ama benden sana bir dost tavsiyesi;

Kendini bozma güzel kardeşim.

Delikanlı bir kadının bileğini kimse bükemez, kendini bozma…

Bir de spor salonlarında kullandığın aleti temiz bırak.

 

Hakikaten, pisliğin lüzumu yok.