DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ 1

Dinlemek

Sevgili anne ve babalar. 11 yaşında bir erkek çocuk annesi olarak size yemin ederim eğitim sistemimiz, modelimiz, şeklimiz çok ama çok yetersiz. Çocuklarımız okulda nasıl ders dinlenir, nasıl not tutulur, nasıl ders çalışır öğrenmeden tamamen sınava yönelik bir bilgi yığınının tam göbeğinde bırakılıyor ve her şeyi ezberlemeleri bekleniyor. Böyle ders çalışılmaz, böyle olmaz…

 

Okulda bir öğrenciye öğretilmesi gereken ilk şey ders çalışma teknikleri olmalıdır ve fakat Türkiye’de böyle bir şey yok. Ben gözlerime inanamıyorum, benim kendi oğlum -notları gayet yüksek olduğu, hatta takdir aldığı halde- ders çalışmayı bilmiyor. Not tutmak nedir en ufak fikri yoktu.

 

Bu aptal ve kalitesiz eğitim modelinde kendi oğluma şunları ben öğretmek durumundayım;

 

NASIL DERS DİNLENİR?

NASIL NOT TUTULUR?

SINAVA NASIL HAZIRLANILIR?

NASIL TEST ÇÖZÜLÜR?

 

Bunu yaparken sizlerle de bu konudaki çalışmaları bir yazı diziyle paylaşmaya karar verdim. Bence mutlaka bastırıp saklayın.

 

1) NASIL DERS DİNLENİR?

 

– İnsanlar dinledikleri şeyden hoşlanmıyorlarsa dinlemeyi veya söyleneni anlamayı bırakıyorlar. Öğretmen ders anlatırken, çocuğun işlenen konudan hoşlanmamasının dinlemesini etkilemesine izin vermemesi gerekiyor. O öğretmenden hoşlanmıyor olablir. O dersi ya da o konuyu sevmiyor da olabilir. Bunlar önemli değil. Ortada öğrenilmesi gereken bir konu var çünkü bu konu içinden sorular sınavda karşısına gelecek. Önce bu gerçekliği kabul etmek gerekiyor (çocuğunuza bunu güzelce anlatın). Öğretmene ya da derse karşı duygularının öğrenme ve dinleme reflekslerini kapamasına izin vermemeyi öğrenmesi gerekiyor. Bu zamanla ve konsantrasyonla gelişecek bir şey. Çocuk kendine şunu diyecek; “Bu dersi ya da bu öğretmeni sevmem gerekmiyor. Benim işim bu konuyu anlamak ve doğru şekilde not tutmak”. Bu kadar basit… Burada en büyük iş size düşüyor. Çocukların öğrenmesi için tekrar gerekli. Bu şu demek çocuğunuza tekrar tekrar şöyle diyeceksiniz; “Bu dersi sevmeyebilirsin, bu öğretmeni de sevmeyebilirsin ama sana anlatılanı öğrenmek için sadece 40 dakikan var. Bu 40 dakika boyunca dikkatini sana anlatılan konuya vereceksin. Başarılı olmak için yapman gereken tek şey, hoşlan ya da hoşlanma 40 dakika dikkatini toplamak”.

 

– Dinlemenin desteklenmesi öğrenmeyi ve öğrenileni kısa dönem değil uzun dönem hafızaya atmayı kolaylaştırıyor. Yani çocuk sadece dinlerken pasif kaldığı için bir müddet sonra ister istemez için için uyumaya, başka şeyler düşünmeye başlıyor. Bu sebeple dinlemenin aktif olması lazım. Bu şu demek; not tutacak! Öğretmene tenefüste veya ders başında (öğretmenler fotokopi dağıtmaya o kadar alışmışlar ki çocukların not tutmasını beklemiyorlar) not tutacağını söylemesi gerekiyor…. Bu şu demek (şunu demesi gerekiyor); “Hocam siz anlatırken ben not tutmak istiyorum, özellikle sınavda karşımıza çıkacak kısımları anlatırken “burayı isteyenler not alsın” derseniz not tutacağım. Çok basit değil mi? O kadar basit ki söylemek bile anlamsız ama eğitim sistemimizin geldiği yerde bunu öğretmene söylemek gerekiyor.

 

– Dersi dinlerken önünde ders kitabı açık olmalı (bunu ona söyleyin). Öğretmenin anlattığı kısımları kitaptan ilgili bölümün altını çizerek ya da kitabın üzerinde ilgili konunun yanına küçük notlar alarak, hatta öğretmen “burası önemli çocuklar” dediği yerde ilgili bölümün yanına minik bir yıldız çizerek dinlemeyi desteklemek gerekiyor. Bunu da çocuğunuza siz söyleyeceksiniz çünkü öğretmenler nasılsa fotokopi dağıttıkları için bunları hatırlatmıyorlar, öğretmiyorlar, söylemiyorlar (çok genelledim, genellemeyeyim, büyük kısmı böyle).

 

– Su içmek, tuvalete gitmek gibi işleri tenefüste halletmek gerekiyor. Çocuğa bu iyice anlatılmalı. Çocuklar tenefüsün bir saniyesini dahi oyun dışında bir şeyle “harcamak” istemiyorlar. O zamanda derse girdiklerinde “öğretmenim su içebilir miyim? öğretmenim tuvalete gidebilir miyim?” faslı başlıyor. Çocukların konsantre olması zaten zorken sürekli dersin bölünmesi öğrenmeyi neredeyse imkansız hale getiriyor. Öğretmenin sınıfta çocukla “bunu niye tenefüste halletmedin?” diye tartışmaya başlaması bile dersi böldüğüne göre bunun terbiyesi evde verilecek. Çocuğa defalarca tenefüslerde ihtiyaçların karşılanması derste sadece derse konsantre olmak gerektiği anlatılmak zorunda.

 

– Bunu söylemeye gerek var mı diyebilirsiniz ama evet var! Çocuğa konuyu anlamadıysa “öğretmenim anlamadım” demesi gerektiğini söyleyin.

 

– Dinlediği, öğretmenin “burası önemli” dediği kısımları kafasının içinde bir görselle eşlemesi gerekiyor… Pekala bu şu demek; Misal coğrafya dersi, bölgeler işleniyor, iç anadolu bölgesi dendiğinde İç Anadolu bölgesinin şeklini ismiyle birlikte gözünün önünde canlandırması, kafasında bölgenin adıyla haritadaki yerini gözünün önünde canlandırması lazım. Bunu yapınca soruların yarısını çözecek çünkü İç Anadolu Bölgesi deniz kenarı mıdır değil midir bunu aklında tutması, bölgede ne yetiştiği, iklimi, turizmin durumu gibi diğer soruları akıl yürütme yada şıklardan eksiltme yoluyla çözmesine yardım eder.

 

– Üstteki dinleme modelini uygulayabilmesi için size iş düşüyor. Ders çalışırken (ödev yaparken demiyorum, ders çalışırken) yanında olmak lazım. Ders çalışmayı öğrenene kadar bu çok önemli çünkü bu okulda yapılmadığından (ders çalışmayı öğretmek) bunu siz yapacaksınız. Misal, İç Anadolu Bölgesi dediği anda haritayı açıp yerini göstereceksiniz. Çocuğunuza sınıfta ders dinlerken öğretmenin anlattıklarını kafasında bir takım görsellerle eşlemesinin öğrendiğini aklında tutmasına yardım edeceğini anlatmak da sizin işiniz.

 

Haftaya: Ders esnasında not tutma yöntemleri. Cornell Metodu!