Çocuklara cinsellik konusunda bilgi vermenin ne zor birşey olduğunu hepimiz biliyoruz sevgili okur. Ben bu konuda “geç olsun ama güç olmasın” ekolünü benimsiyorum. Herşeyin bir zamanı var, telaşa lüzum yok falan. Ancak bazen beklenmedik olaylar da olmuyor değil. Ayşenil’lere akşam yemeğine gittik. Onun iki çocuk artı benimki olmak üzere üç çocuk koşuyor evde. Tam “ya alt kattakilere çok ses gidiyordur, ayıp oluyor” derken alt kattan bize ses gelmeye başladı. Aşağıya taşınan yeni evli çift (benim tahminim) kamerayı kurmuş porno çekiyor. Akşam saat 20:00. Nasıl yani değil mi?

Ayşenil: Televizyonun sesini açalım bidakka. Kanal Mezzo’da klasik müzik olacak.

Ben: Bu nasıl iş ya? Ne bu kızın durumu?

Ayşenil: Yeni evliler

Ben: Ne oluyor yeni evli olunca? Höykürmek serbest mi? Saat daha sekiz

Ayşenil: Tamam, bize ne?

Ben: Bize ne elbet de biz dinleyici kontenjanından dahil olduk olaya

Ayşenil: Of Mehtap ya

Ben: Çocuklar var evde. Ben müdahale edicem bu duruma

Ayşenil: Ne gibi?

Ben: Ben iniyorum aşağıya

Ayşenil: İnip ne diycen Mehtap allahaşkına? Hakkaten ne diycen şu an?

Ben: Yalancılığın lüzumu yok, ne var bu kadar bağıracak diycem

Ayşenil: Rica ederim saçmalama

Ben: Saçmalıycam!

Sevgili okur indim cidden aşağıya, kapıyı çaldım açan olmadı, muhtemelen kız kendi sesinden kapı sesini duymadı. Kız durmadığı için ben de duramıyorum, sinir bastı.

Ben: Ay bitirdi oğlanı, mahvetti

Ayşenil: Harbi manyaksın sen Mehtap

Ben: Yedi yedi oğlanın başını bi saattir, hayır benimde oğlum var, bu kadar yüklenilmez bir erkeğe, yazık günah. Kız bağırdıkça oğlan da matah bişi var gibi….Yazık yavrum kanter içinde kalmıştır.

Ayşenil: Sapık!

Ben: Kim sapık ulan, kadın bi saatir bağırıyo aşağıda, taş olsa çatlar, oğlanın durumunu düşünebiliyor musun? Bir erkek annesi olarak tepkileniyorum……….. Ah-ha!

Ayşenil: Ne?

Ben: Oğlanın anası geldiğinde beni ara, kadını apartmanda yalnız yakalayıp durumu bildiricem

Ayşenil: …..

Ben: Teyze bu gelin yaramaz, yedi bitirdi çocuğunu ve ayrıyetten bizim çocuklara da kötü örnek oluyor desem?

Sarhan: Noluyor, ne konuşuyorsunuz?

Ayşenil: Sarhan inan Mehtap’ı tanıdıkça senin için daha fazla üzülüyorum.

O akşamı çocukları olaya uyandırmadan atlattık. Ayşenil sağolsun “Lettuçine’den Fetuçine” dinletip çocukların kulaklarını oyaladı. Fakat böyle durumlarda ben çocuklardan daha fazla travmatik oluyorum niyeyse.

Ayşenil: Sarkma camdan aşağıya, sarkma. Düşücen kafan, beynin patlayacak!

Ben: Kız öldü Ayşem, kız gitti nefes darlığından

Ayşenil: Ya nasıl hasta bi kadınsın sen, gir içeri

Ben: Kesin oğlan cesedi napıcağını düşünüyor şuan

Ayşenil: Sarhaaaan!

Ben: Napıcan Sarhan’ı? Ha! Misilleme mi yapalım? Tamam, ben basarım o kıza kesin, ehehe

Ayşenil: Sarhan al şu karını Amatem’e mi götürüyorsun nereye götürüyorsan götür

Ben: Sarhan beni Moulin Rouge’a götür, şu aşamada başka şey kesmez, ehihehe

Ayşenil: Cıvık!

Uzman Pedagog Eda Yelkenci Koçak; “Çocuklarda cinsel eğitimin amacı, cinselliğin yanlış veya ayıp birşey olmadığını anlatmaya çalışmaktır” diyor. Katılıyorum. Yalnız, Ayşenil’in alt katındaki kıza annesi eğitim verirken ayarı kaçırmış sanırım. Kız “doğru birşey” yaptığına ne kadar inanıyorsa artık,  bunu tüm apartmana ilan etmekte de sakınca görmüyor. Pes! Nedir bu -yattığı yerden- SBS’de beşyüz çekmiş havaları anlamadım.

Ayşenil: Kıza taktın resmen

Ben: Takarım!

Ayşenil: Senin gibi manyak oğlan anneleri yüzünden hepimizin adı kötüye çıkıyor

Ben: Sizin gibi silik oğlan anneleri yüzünden, bak, kız her akşam oğlanın canını çıkarıyor

Ayşenil: Tamam Mehtap, ben seninle makul bir platformda tartışmaya çalışmaktan vazgeçtim artık

Ben: Sensin platform!

(Sevgili okur bak ne güzel bağlıyorum yazıyı, bu cıvıklığı anne olayıyla dantel gibi örüyorum bak) Uzmanlar çocuklara cinsel organları tanıtılırken isimlerin doğru kullanılmasını tavsiye ediyorlar. Yani penis’e penis, vajinaya vajina diyecekmişiz. Ben de uzmanlara diyorum ki; kardeşim deli misiniz? Düşünsene sevgili okur, oturuyorsun arkadaşlarınla, altı yaşındaki kızın gelip “anneee, vajinam kaşınıyor” diyor mesela. Sanki biri arkadan seslendirme yapıyor gibi. Ürkünç! Tamam “kutu” da demeyelim ama başka birşey bulunabilir. Mesela kızlar “Mona Lisa Gülüşü” desin, oğlanlar “Büyük İskender” falan… “dı kankırır” falan… (sapıtıyorum yine, yazıyı bitirmem lazım).

Atahan: Anne napıyosun?

Ben: Yazımı yazıyorum tatlım

Atahan: Atahan okumayı söktü de yaz anne olur mu? Bide Atahan hepinizi öpüyo yaz. Bi de derslerde artık uslu durduğumu yaz.

Gel de psikopat oğlan annesi olma sevgili okur. Gel de oğluna hayran manyak kayınvalide olma…