BİR RÖPORTAJIN DEVAMI

Ciddi ciddi…

Pazar günü Akşam Gazetesi’nde sevgili dostum ve yazarım Barbaros Şansal’ın benimle yaptığı bir röportaj yayımlandı. Röportajı buradan okuyabilirsiniz…

 

Açık konuşmak gerekirse yazılı röportaj vermek çok sevdiğim bir şey değil ve mümkün olduğunca da girmemeye çalıştığım bir toptur çünkü sözünüzü söylersiniz; ancak gazetede ne göreceğiniz, röportajı yapan kişi, yazı işleri ve Allah’a kalır… Yani Allah sizi korusun desem yeridir…

 

Ancak röportajı yapan Barbaros Şansal olunca bir saniye bile düşünmedim (akan sular durur), “Bitmişini görsem” demedim, “Bir baksam” demedim, kuzu kuzu gittim, anlattım ve elbette ne söylediysem onunla karşılaştım…

 

Elbette (tüm gazetelerde yaşanan bir durumdur bu) yer darlığından pek çok şey sayfaya sığmadı, malum ikimiz de konuşmayı seven insanlarız, konuştuk, anlattık, güldük ve bunun büyük bir kısmı sizlere ulaştı.

 

Sığmayanlardan bir kısım sohbetimizi de aşağıda okuyabileceksiniz (röportajı yapılan da gazeteci olunca böyle oluyor) diğer kısım ise Barbaros ile aramızda iki dost sohbeti olarak kalacak…

 

XXX


Barbaros Şansal: Sence Türkiye’de en başarılı röportajcılar kimler? Sen kimlerin röportajlarını okuyorsun?

Mehtap Erel: Burada cidden dürüst davranmak lazım. Beğenilsin beğenilmesin, eleştirilsin, nefret edilsin fark etmez, tüm Türkiye Ayşe Arman’ın röportajlarını okuyorsa, her Pazar yaptığı röportaj tüm hafta konuşuluyorsa, en “Bu hayatta röportaj vermez” diyeceğiniz insanlar bile Ayşe Arman aradığında – daha fazla insana ulaşabileceklerini bildikleri için- hemen atlıyorlarsa… Demek ki Türkiye’de bu işi en iyi yapan isim Ayşe Arman. Ve elbette ben de herkes gibi onun işlerini okuyor, takip ediyorum. Ancak kişisel fikrim; doğru-düzgün-temiz-kaliteli ve kitabına uygun röportaj dendiğinde Kürşad Oğuz’un üzerine tanımam. Bir numaradır ve çok başarılı röportajları vardır.

 

BŞ: Ömür Gedik’in de bu aralar röportajları çok ses getiriyor ancak daha çok giyimi ve verdiği fotoğraflar konuşuluyor. Sen ne düşünüyorsun bu tarz fotoğraflar için?

ME: Bu Ertuğrul Özkök’ün telkiniyle olduğunu tahmin ettiğim ve Ayşe Arman’ın başlattığı bir yöntem ve işe yarıyor. Ayrıca Ömür çok güzel bir kadın ve ben onun fotoğraflarını görmekten hiç rahatsız olmuyorum. Kimler nerelerde ne pozlar veriyor, Ömür de versin ne olacak? Hatta bence Melike Karakartal’da bu tarz fotoğraflar çektirmeli. Çünkü bence Melike çok iyi bir gazeteci, iyi bir röportajcı ve güzel yazılar yazan bir yazar olmanın yanı sıra, çok da güzel bir kadın. Onun tercihleri bu şekilde olmadığı için böyle davranmıyor, ancak ben Melike’nin de boy boy fotoğraflarını görmekten mutluluk duyarım.

BŞ: Sevdin mi televizyon da çalışmayı yoksa arka planda çalışmak daha mı iyi?

ME: Televizyonda kiminle çalıştığınızın çok önemli olduğunu anladım. Benim şartlarım ve çalıştığım insanlar düzgün insanlar olduğu için sevdim. Ancak şunu da öğrendim, her yerde herkesle yapılacak iş değil. Ben şanslıydım… Şimdi ekrana baktığımda –bakarsam- tuhaf şeyler gördüğümde daha az yadırgıyorum çünkü ekran çok acayip bir şey. Kendini bilen, doğru düzgün aile yaşantısı olan bir insan değilseniz ve doğru yerde doğru insanlarla çalışmıyorsanız medya maymunu olur çıkarsınız.

B.Ş: En sevdiğin köşe yazarı?

M.E: Kendi yazarlarımdan başka Serdar Turgut… Yazıyla perişan eder…

XXX

NOT: Fotoğraf uzun yıllardır evlenmeye ikna edemediğim can dostumu kandırmaya çalışırken çekilmiştir 🙂

xxx