KADIN DERKEN

Salağa yatmak

Sana da oluyor mu sevgili okur. Hayatındaki insanlarla olan sözlü iletişiminde sırf seni çıldırtmak için konuştuklarını/davrandıklarını düşündüğün anlar var mı?

 

Ben kocam ve oğlumla olan ilişkimizde bu duyguyu sıklıkla yaşıyorum, kendimi sıklıkla “yok aklımı kaçırıcam” derken buluyorum. Kaçırıcam gerçekten!

 

Misal, zor durumlarda salağa yatmak bir yöntemdir. Bu Cem Yılmaz parodilerine bile girdiğinden bilmeyenlerin de öğrenip uygulamaya başladığı bir B planıdır. Salağa yatarsın ve hızla uzaklaşırsın. Fakat bunu yapmanın da bir adabı olmalı değil mi sevgili okur. Yani salağa yatarken karşındakine “asıl salak sensin” duygusu vermemek lazım değil mi? Böyle gözüne soka soka yapmamak lazım değil mi?

 

Geçen seyahatteyiz. Akşam gezmeye çıktık, bir kız, süslenmiş püslenmiş. Elbisesi, çantası, topuklu pabuçları… Yalnız dolaşıyor ama etraftan gören bizimle dolaşıyor, tatile beraber geldik falan zannedebilir. Biz o dükkana giriyoruz, o da arkamızdan giriyor, ben çıkıyorum o çıkmıyor eğer Sarhan çıkarsa çıkıyor. Sarhan diğer dükkana giriyor kız arkasında, Sarhan mumluklara bakıyor kız ensesinde, Sarhan kasadaki kadınla konuşuyor kız yanında…

Önce güldüm falan, çok saçma yani… Hatta fotoğraflarını çektim eğlenelim diye falan… O derece saçma… Fakat sonra baktım kız hakikaten ben yokmuşum gibi bir tavır içinde. Yani olay kocamı beğenmekten çıktı beni saymamaya doğru ilerliyor. Bak o olmaz! Ben kocamı çektim aldım dizimin dibine kız uzaklaştı.

 

Ben:Ya kadın ensenden ayrılmıyor bi rahatsız olmuyorsun yani, çok ilginç

Sarhan: Kadın derken?

 

“KADIN DERKEN?”    

 

Yani bu boyutta salağa yatmak ayıp artık. “Kadın derken?” nedir ya?“Kadın”ı nasıl açıcaz? Homo sapien? Memeli? Ne diyecez? “Kadın derken?”nasıl bi vücut çalımı arkadaş? Ayıp denen bir şey yok mu?

 

Oğlum da yapıyor aynısını. Erkeklere has bir durum olduğunu düşünmeye başladım. Sanırım bir nevi testosteronik yan etki gibi bir şey.

 

Ben: Oğlum şu odanı toplayacaksın değil mi artık?

Atahan: Hangi odamı?

 

Çocuk haklı. Biz siz sıradan insanlar gibi düzden bir evde yaşamıyoruz ki. Burası aslında Buckingham Sarayı.  Sarayımızın sadece  kuzey kanadında oğlumuza ayrılmış on odamız var. O bakımdan çocuk odasını toplayamıyor, kafası karışıyor, hangi odasını toplayacağını bilemiyor.

 

Korktuklarında veya tehlike sezdiklerinde iyice saçmalıyorlar, insan daha fazla sinirleniyor.

 

Ben gece kremlerimi sürüyorum, Sarhan kitap okuyor:

 

Ben: Ya bişi sorucam ama gerçek fikrini söyleyeceksin

Sarhan: Fıstık gibisin

Ben: ……….

Sarhan:….. Karnın yok?

Ben: Dalga mı geçiyosun benimle.

Sarhan: Zayıfsın cepte…. Ha sormadın daha!… Pardon ya kitap okuyordum ondan, sor sen

Ben: …. “Atahan’ı dersaneye erken başlatmadık dimi? Sıkılmaz dimi çocuk?” diyecektim ama bence konuşmamız gereken daha önemli bir konu var şuan!

Sarhan: Önemli derken?

 

Sen gülüyor olabilirsin şuan sevgili okur ama ben gülmüyorum bunu bil.

 

Ben gülmüyorum!

 

Mutlu haftalar…