Fala inanma falsız kalma

Fal, falcılık, su, kahve, bırt, cırt… Bunlardan bahsetmiyorum, hatta korkarım. Mümkün olduğunca uzak dururum çünkü birisinin kalkıp bana “Biliyor musun, çok sevdiğin biri öleceeekkkk” deme ihtimali bile beni bu tip kişi ve “kurumlardan” uzak tutar.

Bir de her ne kadar belli etmesem de (saç, baş, makyaj) Allah korkusu olan bir insan olarak, ne bileyim, geleceği Allah’tan başkası bilemez ve ben “aaa bu da biliyormuş” demek istemem.

Ama annem! Ah Annem!

Annem: Bildiğin gibi değil, biz yengenlerle gittik, öyle fal falan değil. Numeroloji, tarot, yıldız haritası, her şeye bakıyor ve ona göre söylüyor ve bildi valla hep.

Ben: Hepsine aynı anda mı bakıyor her gittiğinde bir şeye mi bakıyor? Nasıl iş ya bu?

Annem: İsim verdi isim! İsim veriyor.

Ben: Ne ismi?

Annem: Şu isimdeki şu insan şöyle yapacak diyor!

Ben: Ben de derim ne var? Anne sana Nermin isminde biri büyük pislik yapacak! Aha dedim.

Annem: Salak! Kadın beni ne tanıyor? İsim verdi, bildi diyorum!

Ben:

Annem: Çok acayipti, hiç böylesini görmemiştim.

Ben: Yapma ya?

Annem: Yer söylüyo, tarih söylüyo! Not aldım tek tek!

Ben: Ben de gidicem!

Sarhan: Ya saçmalama ya! Saçmalama ya!

Ben: Gidicem! Bana da isim versin bakim!

Sarhan: Saçmalama, nolur saçmalama.

Ben: Saçmalıycam!

Ve saçmaladım tahmin edeceğin gibi sevgili okur (ve eminim bunu tahmin etmek için kart açman numara bakman da gerekmedi). Sarhan’la beraber (Sarhan nümerik kart ve yıldız insanı gazozuma ilaç atmasın diye geldi) gittik. Bayanın karşısına oturduk. Bayanın söylediklerini not alması için (tarih, isim, yer veriyormuş ya) annemin tembihiyle yanımızda defter kalem götürdük. Onları da Sarhan’ın eline tutuşturdum. Not alacak….

Gayet iş yeri olarak düzenlenmiş, jaluzili, deri koltuklu, cam sehpalı bu mekan kafamdaki tüm imajları alt üst etti elbette. Bayan da sarışın, makyajlı, enteresan bir abla….

Bayan: Doğum tarihiniz?

Ben: Onu siz bilemiyor musunuz, ehihehehe.

Bayan: Hayır.

Ben: Ben söyleyeyim o halde, 31 Temmuz 1973 ehihehe Bildim! Bildim! Ben de nümerik sayılır mıyım şimdi?

Bayan: ……

Ben: Ben böyle manasız şekilde espri yapmaya başlarım gerilince.

Bayan: …….

Ben: Ve sus diyor içimden bir ses yoksa sonumu iyi görmüyorum ehihehehia, siz inanmayın daha ben de biliyorum her şeyi bak!

Sarhan: Mehtap

Ben: Şu masanın üzerindeki kül tablasıyla bana dalmayı düşünüyorsunuz şimdi dimi? Ehihehehe sakın! Elim ağırdır oyarım, ehihehe, ay sinirlerim bozuldu siz bana bakmayın.

Sarhan: Mehtap

Bayan: Kızlık soyadınız?

Ben: Artık kız olmadığıma göre hükümsüz ehihehe, Sarhan beni durdur, ağzımı bağla, bişiler yap.

Sarhan: Bi dur Mehtap ya, bir dur, bi sus, bi gerildim.

Ben: Sarhan kırk yıl düşünsen kendini nümerik medyumda bulacağın aklına gelir miydi? Bak aşk nelere kadir, insan sevdiği kadın için neler yapıyor, ehihehe yaz kızım bunları da yaz ehihehe.

Sarhan: Bu böyle heyecanlanınca histerik bir şekilde şaka yapmaya başlar ve asla komik olamaz.

Ben: Ama bunu siz zaten biliyor olmalısınız öyle değil mi? Ehiheheheh kocacım tereciye tere satma.

Sarhan: Sus. Bi sus. Bi sakinleş!

Sırf beni bozmak için bayan -ummadığım şekilde- beni tanımayan biri için çok fazla data getirdi önüme. İsimler, yerler, tarihler, tarifler…

Ben: ….

Sarhan: …..

Ben: Nasıl ya? Kim söyledi bunları size ben anlamadım! Nasıl yani?

Sarhan: Çok enteresan.

Bayan: Rakamlar ve yıldızlar böyle söylüyor.

Ben: Allah Alllaaahhhh, vay canına, tırssam mı ne yapsam bilemedim.

Sarhan: Çok enteresan.

Bayan: Merak etme, hiçbir şey olmayacak, ama durum bu!

Ben: Allah Allaaaahhhh.

Sarhan: Çok enteresan.

Öncelikle şunu belirteyim; bu yazıyı mizah yazısı kapsamında okuyun. Herhangi bir iş, oluş ya da hareket bildirmiyor. Hatta şunu söyleyeyim bu tip işler ve kişiler kafa bulandırmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Yani benim gibi annenize uymayın, bildiğinizden şaşmayın, numaralarmış, bilmem nelermiş hiç uğraşmayın. Gerçeği ve geleceği bir tek Allah bilir.

Ancak kadının isimle, adresle hareket etmesi de ürkütücü değildi dersem yalan olur…

Yine de kişi kendi kehanetini kendi yaratır. Bu hafta ve bundan sonraki her hafta bu yazıyı okuyan herkes için mükemmel olacak. Dilediğiniz her şey gerçekleşecek.

İnanmak başarmanın yarısıdır!